Grey’in Isırgan Çorbası

IMG_5665

Genç , yakışıklı , ultra zengin ve fazlasıyla sapık olan Bay Grey…

‘Grinin elli tonu ‘ serisini bir gün oturup iştahla okuyacağımı sanmıyordum , nedense sosyal medyada fazla göze sokulan şeyler ( özellikle kitaplar ) bende geri tepki yapıyor ve itici gelmeye başlıyor.  Bu seride öyleydi, zaten kitaplığımda okunmayı bekleyen onlarca kitap , alınacaklar listesinde yüzlerce kitap olunca  bu seriye zaman ayırmayı hiç düşünmedim.

Geçtiğimiz  yılın şubat ayına kadar .Bir şubat gecesi  Buse’yi babanesinin şefkatli kollarına bırakıp kendimizi sıcak sinema salonuna attık.Okumadığım kitabın filmine koştura koştura gittim nedense …

Filmi beğendim mi ? ehh işte , çok iyi değildi ama kötüde değildi… Yani en azından bir sonraki filmi merak ettirecek kadar iyiydi. Film  öyle bir yerde bitiyordu ki meraktan çatlamamak için ertesi gün hemen gidip 2. kitabı aldım . Ama yorumlarda ‘Filmin kitapla hiç ilgisi yok ‘ bıdı bıdılarını okuyunca 1. kitabı okumak farz oldu. Gerçekten bıdı bıdıymış , çünkü kitapla film aynıydı.  1. kitap , 2. kitap derken baktım seriyi tamamlama yolunda emin adımlarla ilerliyorum . E.L James ablam nasıl yazdıysa artık hepimize 600- 700 sayfalık kitabı oturup okuttu . Ne diyim, helal olsun  .

Serinin 3 . kitabını okurken Anastasia’ ya gıcık olduğum zamanlarda acaba Grey gıcık olmuyor mudur bu hatuna , içinden ne geçiyordur diye düşünürken birde baktım ki ‘Grey’ kitabı raflarda yerini almış . ‘Şimdi anlatma sırası Christian’da ‘ deyo bide , tamam dedim merak ettimiz tüm soruların cevabı bu kitapta … Çok hevesle başladım okumaya .

Ama çok büyük hayal kırıklığı oldu bende kitap. Hatta sıkıldım , çoğu kez bırakmayı düşündüm ama bırakamadım ,bir kez daha E.L James bacımızı kutlarım, sanırım kendisi bu serinin ekmeğini daha uzun süre yemek istiyor. Hem kitabı okuyup ,hem filmi izleyince bu kitap fazla geliyor.

1. kitabın aynısı neredeyse. Mailler , yazışmalar , konuşmalar … İlk kitaptan kopyala yapıştır yapılmış resmen .Araya sadece yakışıklı bay Grey’in sapkın ve gerçekten fazla sapık düşünceleri serpiştirilmiş , ki artık zaten bana 3 kitapta Ana ve Christian’nın her fırsatta sevişmelerinden gına gelmişti. Tekrar okumak beni boğmak üzereydi ki o kısımları atladım .

‘Eee tabi aynı şeyleri anlatacaktı , farklı bir şey mi yaşandı sanki’ diyen kitabın fanlarını duyar gibiyim . Ama ben Bayan Robinson (Elena) ile ilgili, çocukluğu ,yaşadığı  aileye nasıl geldiği , hep bahsettiği ‘zor geçen ergenlik’ dönemiyle ilgili anılarını anlatır derken ilk kitapta yaşananları bire bir anlatınca büyük hayal kırıklığı yaşadım.Kesin 2. , 3. hatta 5. kitap falan yolda . Ayy nasıl okurum , okumazsam meraktan çatlamadan nasıl dururum bilemiyorum .

Her şeye rağmen yinede kitabı kötü bulmadım , yani sadece beni hayal kırıklığına uğrattı. Okumak istediklerim , merak ettiklerim farklıydı. Ama yine de  bir erkeğin gözünden ,Grey’in gözünden aşkı okumak keyifliydi. Zaten Grey ve Anastasia’ nın planör ile uçtuktan sonra  Cuisine Sauvage’de içtikleri ‘ısırgan çorbasını ‘ bile çok merak etmişken eminim 2. ve 3 . ‘Grey anlatıyor’  kitaplarını da okurum . Filmini  çekmeseler bari.

IMG_7926

2 kitapta ve filmde Cuisine Sauvage’nin ısırgan otu çorbası geçince çok merak ettim. ‘ Grey ‘ kitabı  tam ısırganın en taze, en lezzetli  olduğu sonbahar yağmurlarında bitince çorbayı denemek kaçınılmaz oldu. Elimde her hangi bir tarif yoktu, nasıl yapsam diye düşündüğüm günlerde  Refika Birgül‘ün Refika’nın Mutfağı kitabını karıştırıyordum .Kitaptaki  ‘Herşeyden çorba yapmak ‘ yazısını okuyup sonra ‘ıspanak çorbası ‘   tarifini Isırgana uyarladım. (Refika’nın Mutfağı – ‘katman katman ıspanak çorbası’ / sayfa150)

IMG_7941

Merak edenler için ‘Isıgan Otu Çorbası’ tarifi ;

Malzemeler;

  • Bir demet taze ısırgan otu  ( semt pazarlarında bulabilirsiniz)
  • 1 adet kuru soğan
  • 3-4 diş sarımsak
  • 2 çorba kaşığı un
  • 1 su bardağı haşlanmış ve zarı temizlenmiş nohut
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • 1 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 litre su – 250 ml’i tavuk suyu-
  • Üzeri için hellim peyniri

Kuru soğanı  ve sarımsağı iri iri doğrayarak   derin bir tencerede sıvı yağ ile karemelize olana kadar  kavuruyoruz. Ayıklanmış ve temizlenmiş  ısırgan otunu da ekleyerek kavurmaya devam ediyoruz. Isırganların rengi değişip koyulaşmaya başlayınca ocağın altını biraz kısıp suyumuzu ekliyoruz ve tencerenin kapağını kapatıp kaynamaya bırakıyoruz . Bu arada tereyağımızı bir tavada eritip unumuzu kavuruyoruz ve kaynamakta olan çorbamıza ekliyoruz.

Kaynayan çorbamızı ocaktan alıp blendırdan geçiriyoruz ve süzüyoruz. Daha sonra tekrar kısık ateşe koyup biraz daha kaynatıyoruz . Altını kapatmaya yakın haşlanmış nohutlarımızı içine atıyoruz .

IMG_7943

Servis yaparken üzerini, küp küp kesilmiş ve kızarmış hellim peyniri ile süslüyoruz.

IMG_7931

^^ ”Uzun zamandır buraya gelmemiştim . Seçim yapamıyoruz , ne avladılar ve ya topladıysalar onu pişiriyorlar.” diyorum . Ana gülüyor. ^^  ( syf; 159)

^^ Garson kız önümüze yeşillikler ile dolu iki kase çorba koyarak araya giriyor. ‘Isırgan otu çorbası ‘ diye açıkladıktan sonra kasıla kasıla yürüyerek mutfağa geri dönüyor. Önce birbirimize  sonra çorbaya bakıyoruz. Tadına bakınca lezzetli olduğunu anlıyoruz. Ana , rahatladığımı abartılı bir şekilde gösterince kıkırdıyor. ^^ (syf;161)

IMG_7916

IMG_7937

Bu biscottilerde Aydan Üstkanat’ın ‘Şekersiz’ kitabından ‘Otlu , peynirli biscotti’ tarifinin ısırgan otlu ve hellim peynirli uyarlaması .  (syf; 168).

Ve tarifi başka bir sonbahara :)

Sevgiler ….

10 yorum

  1. Serracım mr greyden ısırgana geçişteki şahanelik için kutlarım çorba denenmeyi bekleyenler listesindeki yerini aldı,o kitap sErisinde bağlayıcı bir sihir var sinir ola ola okutuyor seninle hemfikiriz:))

    Beğen

    1. Teşekkür ederim , böyle iyi yorumlar alınca bir mutlu oluyorum , bir kızarıyorum falan :) teşekkür ederim :) Ya halen 2. kitabı bekliyorum , şaka gibi :)

      Beğen

  2. Çorbayı dener miyim bilmem ama biscotti’lerin tarifini heycanla bekliyorum!! Kitapla ilgili fikrim hala sabit; en iyisi hiç bulaşmamak ;DD

    Beğen

    1. Ben başlamayana ‘hadi başlama , boşver ‘ diyorum . Garip bir kitap sigara gibi . Bulaşmadın mı rahatsın ama bi kere denedin mi bir daha bırakamıyorsun :)

      Beğen

  3. Yani? Nasıl peki tadı? Yazmadın mı o kısmı, ben mi atladım Serrafuncım ;)
    Çocuktuk da, dedemin evinin altındaki marangoz atölyesinin yanı deli gibi ısırganlarla kaplıydı hani… Mutlaka kolumuza, bacağımıza dalardı da kabarır kızarırdı kaşımaktan… Tamam merak ettim tadını ama yapmayayım ben yahu, yiyeyemeyeceğim hatıralarından ötürü sanki… Ama bak annem babama ne çok kaynatmıştı o beter hastalığa yakalandığında, hep çayını demledi. Belki de babam ısırgandan sebep böyle çabucak iyileşti :))
    Afiyetler olsun, şifalar olsun…

    Beğen

    1. Atlamadın ;) ben yazmdım daha çok merak uyandırsın diye:) öyle ‘harika , süper ‘ bir tadı yok ama kötü değil hatta bana yaz tatillerinde Ege taraflarında yediğim otlu gözlemelerin tadını hatırlattı. İçine hellim peyniri koyunca çok güzel oldu . Bu hafta sonu toplarken ve çorbayı yapmak için ayıklarken ellerim kaşındı sürekli :) Sanırım bunan sonra her kışa girişte bende grip aşısı niyetine bu çorbayı en az 1 kere yapacağım :)

      Beğen

  4. Biz çocukken Çanakklae’de anneannemin oturduğu mahallede(adını da hatırlayamadım ya eski garajın arka tarafında) büyük -ve o zaman tartan kaplı değil kumla kaplı- bir çocuk parkı vardı, orda az patlatmadım kafamı gözümü. İşte ısırgan deyince aklıma hep o park gelir çünkü hep dalardı beni:))) Neyse çıkayım çocukluğumdan, ısırgan olmasa da ıspanak halini denemek isterim. Hatta pazı ile yapardım geçen kış ama süt de koyarak.
    Ben haşlanmış nohutu tarhana içinde de severim, zarını soymaktaki amaç mideyi yormamak mı onu da sorayım gitmeden.
    Son olarak da kitabı amma konuştular, bulaşmadım, böyle mi kalayım:)))

    Beğen

    1. Ve bence Gonca’cım sene bulaşma . Yani seninde okunacaklar listenin uzun olduğuna eminim :) O ısırganlar benide az kabartmadı . Yaparken bile çok taze olmasına rağen ısırdı ellerimi. Ispanaklıyı bende deneyeceğim .
      Nohutların kabuğunu neden çıkarın dediğini bu tarif için özel olarak düşünmedim ama bende hem hzmı kolay olsun hem daha lezzetli olsun diye düşünmüştüm. Ben humus yaparken de çıkarırım nohutun zarlarını

      Beğen

  5. Kitabı okumamak için çok direttim iyi mi ettim kötü mü ettim hala emin değilim :)) Ama senin her şeyden ilham alabilme kabiliyetine hayranım ondan eminim !! Tarifleri korkusuzca deniyorsun, ben hala ikilemde kalıp bir çok tarifi erteliyorum. Hayır neyden korkuyorsam? Yap ye, yemezsen bak bir çaresine :) Biscotti’yi merakla bekleyenlere +1 :) Hayranım demiş miydim? Tamam o zaman gittim ben ! :)

    Beğen

    1. Okuma , yani filmi izlersin :) O vakti başka kitaba ayır . Ama tarifleri dene . BUnu olmasa da ikilemde kalma . Belki çok seveceksin :)

      Beğen

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et